yaşamözüm_URAS'ım

yaşamözüm_URAS'ım
gülüşün en büyük hazzı verir hayatıma...

19 Şubat 2011 Cumartesi

Böğürtlen Cini Ve Sarı Gaga...


   Haftaiçi  sevgili görümcem gitmeden Uras 'ı teyzesine bırakıp alışverişin yolunu tutmuştuk...
  Öyle mutluydum ki havalarda uçuyordum evet uçuyordum daha o büyük alışveriş merkezine girmeden bahçedeki havuzun içinde buldum kendimi önüme bakacağıma aval aval vitrinleri seyreylerken...
  Herkes güldü ..
  bende güldüm geçtim keyfimi kaçıracak değildim ya...
  Neyse tepeden tırnağa alışveriş yapmam şart oldu o çizmelerime dolan suyun ağırlığıyla...

  Dönüşte vicdan rahatlatmaca belki de en sevdiğim kısmı Uras' la Şevval'ime kitap almaktı...
  Dört kitap beğendim aynı kitaptan bir ikincisini bulamadığımdan iki iki ayırdım verdim...

 Çok elemeden göz kararı paylaştırmacaydı  bunlar senin bunlar senin...

 Biz eve geldik Uras elinden dilinden düşürmedi yeni kitaplarını...

Şevval'inkileri bugün okuyabildik...

   Bizimkiler bu ve bu...
   Şevvalinkiler  bu ve şu...

Mağara bebeğini sevmedik  ikimizde...Keşke önce bir dolap kitaptaki yazıyı okusaymışım :((

Ama var ki bir kitap bugün yaklaşık 50 den fazla okundu ...
    Sonrasında gidip yaşlı çınar ağacına sarılındı onun etrafında dolanırken de binbir masal anlatıldı...
   Etraftaki tüm ağaçlar tanınmaya çalışıldı ...
   Kuru ağaçlardan dallar alındı bir sürü bir sürü yeni fidanlar dikildi...
 Hemen hemen tüm günümüzü sardı bu kitap tüm gecemizi de...
  Şevval den ayrılık vakti gelince Uras aldı kitabı eline sordu Şevvale
    bu kitabı götürebilirmiyim?
Şevval celallendi
   hayır teyzem onu bana aldı vermem

Kıyamet koptu orda; kitabı paylaşamamalarına sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim???

Kitabı bırakıp geldik arabada anlatırken babamızda öğrendi ...
  Bir üç kez baba da anlattı aynı hikayeyi...

Hemen hemen sipariş verildi...
şiddetle tavsiye edildi...

16 Şubat 2011 Çarşamba

rüzgar gibi geçti...


  Nasıl olsa ;YARIN BAŞKA BİR GÜNDÜR...

2,5 yazısı



  
Ocak ayı itibariyle 2,5 oldu Uras...
  2,5 yaşa Şevvalin yaramaz kardeşi olarak girdi demek daha doğru olur...
  8 gece evde yoklarımda Zuhal teyzesinde konakladı ...
Ertesi günde eve gelmek istemeyince ayın yarısını orda geçirdi...
  Yarın Şevvallere gideceksin gitmek istermisinler ? Anne men ne zaman orda kalacağımlara döndü ayın sonuna doğru...
  Şevval Urası almaya gittiğimde;
  ''Kardeşimi genemi almaya geldin sen gitsene evine teyze ''
 şeklinde diyaloglarla teyze düşmanlığı haline geldi,
 beni görür görmez agresif moda bürünüyor şimdilerde...



  İyi anlaşıyorlar ...
  Şevval daha paylaşımcı olduğu için onların evinde daha mutlular birde elbette evin bahçesinin olması ...
  Başlarda oturupda oynamayı seven oğlumu kendi tarafına çekmeyi başardı oğlan çocuklarını aratmayan Şevval...

   ''genemi oturup oynuyorsun Uras hadi dışarı kaçalım '' lar yavaş yavaş benimsenip sindirildi Uras tarafından...
  Teyzesi yalnız oynadıklarını ve hiç kavga etmediklerini olaya biz dahil olunca cazgırlıkların başladığını söylüyor...




  Kahvaltıya boyama seanslarıyla başlayıp bahçeye iniyorlar ...
  Öğle yemeğini yiyip lego puzlle vs yapıyorlar tekrar iniyorlar...
 Uyku sonrasıda evde hopluyorlar...
  Çadıra top dolduruyorlar, koltuklardan sırayla çıkıp zıplayıp kayıyorlar...
Teyzesinin ardı arkası kesilmeyen oyunlarıyla çoşuyorlar mış mış mış...





  Ocak ayı bu şekilde geldi geçti...
  Elbet biraz anne evde gece yoklar zor sindirilse de çok travmatik yansımadı Uras da...
  Anne de evdeki günlerinde gezmelere boğdu Urası vicdan hesabı yaparaktan...





Şubat ayı bakıcının başlaması,
 bakıcının bir var bir yok eee o kadar da para veriyorumlar
birde abladan gece bizde kalabilirler gelince ;
açıklığa kavuşup Uras bakıcısında kalmaya başladı...

   Artısı büyükannenin eşi...Dedesiyle iyi anlaşıyorlar...
Büyükannenin evinin yanındaki park...
 Hergün düzenli sokak ziyaretleri ...
  Karşı komşu daki  küçük ablası...




Babayla durumlar sadece bir gece başbaşa kalmalarından ibaret...
Çatışmalar hala çokca...Neyseki parka beraber gitmeler iş çıkışı mutlaka bir saatte olsa en azından kapı önüne çıkarmalar biraz ortamı sakinleştirdi...






Hala ortamda baba olunca bir an ilgi kaybıyla kumanda oyuncak vs atmalar başlıyor
 kendi odana gidip ağlarmısınlar gelince;
 kısıp kuyruğu odasına ağlayıp geliyor ağlamam bitti gelebiliymiyimlerle...(babası)

'' Anlıyorum ağlıyorsun ve üzülüyorsun sen ağlayınca ben de üzülüyorum ama sen oyuncaklarını atınca ben senin ne yapmak istediğini anlayamıyorum bana anlatırmısın neden ağladığını  ne istediği eğer yapabileceğimiz birşeyse yaparız ama eğer yapamayacaksak beraber çözüm buluruz''(bendeniz bazen kurduğum cümleleri anlamakta zorlanıyorum ama pekala Uras çok iyi anlayıp bıdı bıdı ama men ama men diye iç çeke çeke anlatıyor...)


Çok evli olan çocukta şımarma alametlerinin olmasını normal karşılayıp ,
 biraz alttan alaraktan biraz da yanında olmaya çalışaraktan  kriz anlarını atlatmaya çalışıyoruz...
 
  Şu aralar sevindin mi? üzüldün mü? şeklinde soruları fazlaca..
  Ödül cezamı çok veriyoruz ki çocuğa diye düşünmüyor değilim...

Şunu bunu yapıyorlar , persantil değerleri , beslenmeme durumu vs vs hiç yazasım yok :))
     normal işte :)))
Uras mı büyüdü yoksa benmi iplemez oldum bu durumda karışık :))




Yeni gelişme 2,5 yaş itibariyle bilgisayarla tanışmış olması...

  15 tatilde karşı komşunun oğlunu pc oyununu izlerken başladı durum ...
  Hala evde sıra dizili pclerden habersiz (çalışma odamıza almıyoruz )
  Klavyeyle yazı yzamayı seviyor harflerin çoğunu tanıyor sayıları *, ", --- vs yazıp mutlu oluyor
  Özlem ablasının öğrettikleri...
  Mümkün olduğunca uzak tutuyoruz zaten 10-15 dk sonrası sıkılıyor...

Durumlar bundan ibaret...
 Bende çok olmuş yazmayalı ne yazsam diye düşünürken daldım gittim uzadık uzadı :)))





 





    

3 Şubat 2011 Perşembe

Uras der ki;

    ''Büyükanne sen yaşlısın ''
   - aaa neden öyle dedin tatlım?
  - Ben demedim zuhal teyzem dedi
    - neden öyle dedi?
   sen şarkıyı( I like to move it )
 milmiyosun, yaşlanmışsın men biliyoyum BİZ genciz :)))
   
***

  Sende öteki sandalyeye otur anne?
     Yok tatlım ben ağırım kırabilirim o sandalyeye arkadaşların otursun çocuk sandalyesi o
Ama büyükannem oturuyor
     ona söylersin oturma diye
  tamam...


Ertesi gün Büyükanne gelir gelmez;

  '' sandalyeme oturma sakın büyükanne şişmansın  kırabilirsin''

hönk...


***

Uras:  baba bezimi açarmısın pipimi ellicem...
Baba: Hatun koş oğlan fallik döneme girdiiiiii...

***

İki tane pipim var  anne
  nerde tatlım onlar
biri burda (gerçek pipisi)
biri burda (göbek deliği az biraz fıtığımız var )

***

 sidik balonu...???

***
tombiş mombiş hindiiii...

***
 mavi b.kkk
 kırmızı b..kkk
 yeşil b.kkk
tüm renklerde moklarımız varrrr şarkısı her kaka yapışında söylediği şarkısı...



***

büyükanne senin pipin var mı?
 (var mı yok mu ne diyeceğini bilememiş kadın gösteremem demiş ... )


***
Sıla yı seviyormusun tatlım?
  Kontak Sıla 'yımı?

***

Selmi abinle ne oynadınız tatlım?
  Öldümek oyunu oynuyo men de seyyettim...

***
  men küsüyoyum işte üzülüyoyummm...

***



aaa anne ne zamandır hiç pastel boyama yapmadık
( daha yeni kaldırdık kalemleri oysaki )

***

menim hiç milgisayayım olmadı olmaz yokkkkkk küsüyoyum mennnn


***

çalan telefonumu getirince ;

 men sana getirdim konuş diye  sevindin mi?

***

kitapta siyah boyalı ananas görünce;

ananas siyah olmaz ki yeden öyle yapmışlay anne milmiyolay mı anne ? oooofff  yannışşş boyamışlarrrr  offfff...


***





  
  

konusuz...





2011 Avrupa Artistik Patinaj Şampiyonası gala programını denk geldim haftasonu tv de...
Eskiden ne çok izlerdim içim geçiyor eskileri özlüyorum ...




  Uras   uzunca bir süre izliyor hayretler içinde ;

'' düşmez mi anne? düşürmez mi anne munu?''

''Bu buz dansı yarışması tatlım düşürmemeye çalışıyor  düşürmezse güzel dans ederlerse kazanıyorlar...''

aradan zaman geçer anne mutfakta;
 Uras koşarak gelir;

'' bi baktım anne düşürmemiş   hiç düşümemiş  kazanmış '' 

:)))




Sonra babamızın sevdiği  snooker var gene tvde başka bir gün...
  (Günün hangi saati olursa olsun mutlaka bir kanalda bulup saatlerce seyredebildiği...)
  

Uras'ı  gene tvye bakarken buluyorum bas bas da bağırıyor;

  ''mavi topu sokkkk maviyiiii  ''

 çocuk bile isyan etti sonunda ...





Evgeni Plushenko
Yükleyen sayit. - En yeni ve en heyecanlı spor videolarını keşfedin.


  
     Bende bu oğlancığın  hastasıydım..
     Sözlük de dediği gibi;  yok bööööle bişiiii...


   Bloğa Uras 2,5 yaşında yazmaya geldim ... videolarını seyrediyorum... birkaç saattimi aldı geceden...
 Uras da  başka geceye kaldı...