yaşamözüm_URAS'ım

yaşamözüm_URAS'ım
gülüşün en büyük hazzı verir hayatıma...

26 Mart 2012 Pazartesi

bu haftasonu biz...



     dedenin son zeytinlerini toplamaya yetişebildik...Geçen yıl çok daha fazla katılmıştı zeytin toplama işlerine Uras, bu sene yoğunluktan havaların kötü gitmesinden nasip olamadı bir türlü...

    Neyse cumartesi  keyiflice topladık kalan son zeytinleri...Deli gibi koştular Şevvalle...

   '' Anne dur ben önden gideyim belki yılan felan çıkar önüne korkarsın''
   Geçenlerde piknikteyken yılan görmüştüm korkup kaçmıştım ordan aklında kalmış...sanki beni o kurtaracak:))



 sonra zeytin çırpmasına yardım etti bizimki elinde koca sırığıyla:))

 


   zeytinleri çırptı topladı taşıdı en önemlisi de sıktı :)) avuçlarının arasında suyunu çıkardı elleri mosmor bardaklara doldurdu sulandırdı zeytin şerbeti yaptı :))

  


 


  Büyümesini izlemek güzel , yalnızlığını görmek acı , hala yemiyor olması çıldırtıcı...

geçenlerde; 4 kişi yemekteyiz sipariş verdik ne içelim diye konuşurken uras garsona seslendi

'' 3 ayran getirirmisiniz?''



neden 3 ayran ? kendini eledi aman iç büyürsün vs vs diyeceğimizi bildiğinden baştan tavrını koydu biz daha söylemeden...













 Saçlarınıda kesdirdik paşanın...   Pazar günü de çay kenarına pikniğe gittik.Dönüş yolunda sızdı kaldı...




  Çocukluğumdan kalan canlı anılarda hep var bu çiçekler adını bile bilmediğim.Anneannemi hatırlattılar bana. Antika vazosunu süslerdi bahar geldi mi.

   Yabani orkide aradım .Köklerini kazıp salep yapardık .Benim gibi düşünenler yüzünden hiç kalmamış bulamadım :((

 Bir sürü de kedirgen topladık lale papatya kır çiçekleriyle birlikte.


    önüne gelene aynı soruyu soruyor ,

'' armut gibi kafası var beyaz renkte duvarlardan geçebilir üstünden tren bilen geçebilir herkes ondan korkunca çok üzülür çünkü o insanları korkutmak istemez kimdir bu?

hı hı sevimli hayalet CASPER :))





   
 

22 Mart 2012 Perşembe

14 mart Antalya...



 Bangır bangır müzik VE  şöförün ani frenlerinden mide bulantıları eşliğinde başladı yolculuk. Karlar görününce durduruldu.Kartopu oynayıp yola devam edildi. Herkes tedirgindi kimse kimseyi yakından tanımıyor bitermi ki bu yolculuk derken Antalya göründü...

    URAS '' anne nokta com ne demek?''(reklamlardan duymuş mu ki?)
    Anne anlatmaya çalışır anladığından emin değildir ...
  İki gün sonra Uras '' anneeee çizgifilm nokta comu açarmısın ?''
     anlamışşş bizizm oğlan anlamış....



Otele varılır . Oda arkadaşı grubun en çok konuşanıdır???? nasıl yaaaa???
Yerleşme, dinlenme , yemek ve yemek sonrası demlenmeler grup eşliğinde...
Birbirini tanımaya çalışmalar, sen ne yapıyorsun ben ne ediyorumlar derken odaya çıkış ...
Oda arkadaşıyla sabahlamalar (hani uyuyacaktım bennn:))


ŞEVVALi hep bana benzetirler huyu suyu orası burası  yanında çok konuşmuşuz demekki çocuğun geçen gün babasını görmüş üstsüz:
  '' offfff memelerim babama benzemiş '' demiş üzgün üzgün...:))




Sabahları deniz keyfini hiç kaçırmadım ne kadar geç uyusamda hatta gruptan çoğu kişiyi de kandıraraktan. Nasıl soğuktu anlatamam Antalya ama muhteşemdi deniz havasıııı...
  Akşama kadar süren eğitimlerden fırsat buluncada koştum geldim oturdum kendimi dinledim...
ne iyi geldi ne iyi geldi...

 URAS :''Anne gökkuşağının altından geçerken ne dilemiştin sen?''
güzeel bir oğlan çocuğum olsun diye dilemiştim annecim
 benim dileğim de olur mi ki o zaman
sen ne diledin tatlım?
Gerçek mavi şirinleri görmeyi  tanışmayı dilemiştim ...




   Grup çok eğlenceli olmaya başladı ikinci günün sonunda oda arkadaşımla da nasıl güzel sohbetler ettik paylaştık güldük eğlendik .Büyük şeflerin gözlerini üzerimizde hissetmesek daha çok keyifli olabilirdi belki de...Neyse geceleri en azından onlardan bağımsızdık...Bir sürü yeni arkadaşlar edindik bilimselikte tavan yaptık paylaşımlarda...

URAS :''Baba Şevvalll çok konuşuyorrr hep konuşuyor durmadan durmadan durrrrmadannn DURMADANNN (10 kez tekrarlamıştır) konuşuyorrrr ...
Benim çenem yoruldu ağzım yoruldu ama o hep konuşuyorr .
Bir de çok hareketli ben ona diyorum beni bekle diye kuralı böyle oyunun çünkü ama o çok hareketli beni beklemiyor.''
(koltukların tepesinde koşmaca oynuyorlar Şevval önde gidip geri dönünce Uras yetişemiyor)








Yiğitimi göremedim çünkü dışarı çıkmamıza izin vermediler koca koca insanlar olmamıza karşın.Ve döneceğimiz gün ısınmıştı Antalya :((

Kendimi yenilenmiş gibi hissettim dönüş yolunda . Urası özlemiştim çokca...

gelir gelmez pazartesi spora başladım şuan hala her tarafım sızlıyor  :))

başladığım kitabı bitirdim iki günde...

İşyerinde sakindim dingindim (umarım hep böyle gider)

velhasıl güzel geldi iyi geldi bana tatil koşuşturmacayla geçse de...

URAS:''Anne sen  kimi çok seviyorsun?''
Seni seviyorum tatlım
Kendini?
Kendimi de seviyorum tatlım.
babamı?
babanı da seviyorum tatlım.

Sen de bizleri seviyorsun değil mi ?

Anne ama ben ençok kendimi seviyorum...

Baba vurgun yemiş gibi bakar anne odayı terkeder...:(((


13 Mart 2012 Salı

yoğun günlerin ardından bahar havası...






Mart doludizgin başladı 1,3,5,8 gece mesailerim ardından gündüz eğitimleri gecemi gündüzümü bilemez hale getirdi...sonrası haftasonu bahar görmeye gittik iki gün boyunca lale papatya toplayaraktan pinkikler ettik...
ve yarın Antalya 'ya yolcuyuz . İş nedeniyle de olsa Urassız da olsa o kadar ihtiyacım var ki deliksiz uykulara deniz havası solumaya...

Sadece  dinlenmek istiyorum hiç düşünmemek otel odasına erken çıkıp kitap okumak ...Akşamüzeri sahilde yürümek ...Lütfen oda arkadaşım çok konuşmasın istiyorum birde...
Yiğitimi  görmek istiyorum ama ençok (fırsat bulabilirsem ,izin alabilirsem )...

(Çok şey istiyormuşum gibi geldi yazarken muhtemelen sabahın 7.00 sinde kalkıp akşama kadar eğitimler olacak akşamda harala gürele yemekler ...)


neyse gidip valizimi hazırlayayım fazla beklentiye girmeden...