yaşamözüm_URAS'ım

yaşamözüm_URAS'ım
gülüşün en büyük hazzı verir hayatıma...

26 Ocak 2011 Çarşamba

son günlerde...

 

      Sersemledik...
      Offf günler çok çabuk geçiyor...

      Uras' la şimşek- gök gürültüsü - yağmur konusu işliyoruz  bir iki gündür...
       ''hahaha şimşek gökgürültüsünden önce gelir''
         cars  filminden...


      Ayşeler geldi geçti ;
biz hala Yiğit bize gelirse masalı anlatıp oyun buluyoruz...
     
   İşyerinde büyük şeflik bana düştü ;
     görev dağılımını yapıyorum şubat ayı için;
    ilk 8 güne 7 kişi
    ortadaki  10 güne 6 kişi
    son 10 güne belki gene 7 kişi
      tekli- çiftli
    üçünü asla denk getirme; kanlı bıçaklılar

     iki bekarı denk getirme; şikayet geliyor
 
    hamileyi denk getirme; nolur nolmaz?

   matematiğimin kötü olmasına en çok bu zamanlar bozuluyorum...
  





      Uras ilk kez ikiz çocuk görmüş teyzesinde
       aynılarmış  kıyafet olaraktan da...
     dakikalarca seyretmiş  bizimki :)))
      Şevval buda benim ikizim demiş Uras için ikizlere...
      Uras bi şevvale bi kendisine bakmış :)))
    

    süper- hiper bir Uras var son günlerde;
    aksilik ötesi durumlarda hebele hübele  halleri...

    Dün tam Saliha'm arayıp

   ''Cumartesi İzmire geliyorsun
  karaoke bara  rezervasyon yaptırıyorum
    kızları ayarladım'' dedi...

     Bende hiç şarkı bilmem bari,
     Şebnem Ferah çalışayım dedim
   Eşim  :
  siz japonmusunuz ? dedi



   Annemi acile kaldırdık  saatler sonrası...

    Sindirim problemi motilite bozukluğu ...
 
      Haftasonu bu civarlardayız ,
     bekleriz efenim...
 
 
  
    
    
    

18 Ocak 2011 Salı

Yiğit Uras buluşması...




      İki yıla yakın tanışmamız Sevgili Ayşe ile...
     Nihayet bugün kavuşabildik...
     Sabah erkenden kalkıp işleri yaptım :)))
    
   zırt pırt aradım durdum nerdesiniz diye ;
hatta üşenmeyip lenslerimi takıp makyaj bile yaptım :)))

     Kek börek işini de hazıra pasladım...
     Uras 'a uyumadan önce de bir bir anlattım...
    Bende heyecanlıydım...
    Ayşe de heyecanlıydı...
   Çocuklar gibiydik yani...




 Ne iyi ettiniz de uğradınız Ayşe'm...
 Yiğit 'i görmek yeğenimi görmek gibiydi ...
 Seni görmek kırk yıllık dostumu görmüşüm gibi iyi geldi...
 Hala etkisindeyim  gülüşlerinin samimiyetinin...
  kulaklarımda tostik Yiğitin  ''tuyuncu arabayı muldum ''deyişi...
Hiç  bile yaramaz değil minnoşun senin...
    Keşke hep gelseniz bize...
    Keşke hep oynayıp büyüseler tostikler birlikte...
   Kocaman sevgiler teşekkürlerle...
   
 

17 Ocak 2011 Pazartesi

...


Pixar - For The Birds from Sırrı ÖZDEN on Vimeo.




  Uras ilk seyrettiği zamanlar o koskocaman kuşa babakuş diyordu...
    Şimdilerde filmi anlayabiliyor mu bilemiyorum ama aklına gelip
   ''tombik kuş filmini koyarmısın anne'' diyor arada ...
    Bugün gene seyrettik uzun zamandan sonra..
    Tekrar seyretmek istermisin başa alayım mı dedim...
     neden anne seyrettim ya dedi :(((
    Artık oyalamaya çalışmanın imkanı yok gibi...

Bugünlerde kokuya takmış durumda;
  Ayak kokusu diye bas bas bağırıp şarkı söylüyor...
  Sonra sırayla ekliyor...
  Burun kokusu, saç kokusu, popo kokusu, kapı kokusu, kalem kokusu vs vs vs...

  Su kokusu?
  Su kokmaz tatlım...renksiz ve kokusuzdur...
  
   El kokusu,  sabun kokusu, suuuu kokmaz , çeşme kokusu ...:)))


 

13 Ocak 2011 Perşembe

Hediye Uras'ı ...



      Yeni yıla bir telaş bin planla  girmiş de saat 10 itibariyle uyuyakalmıştık paşayla...
     gündüzünde bol ağaç (erik ağacı ama olsun)süslemiş bol kum oynamıştık ya yorulmuşuz çok...

  Sonra bir bir hediyelerimiz gelmiş çok sevdiklerimizden ama anne kendini yazmaya çalışmaktan fırsat bulup koyamamıştı bloğuna...

  Uras'ın ilk arkadaş hediyeleri olduğu için değerliydi...Hani hiç görmediler lakin  hep bilip sevsinler birbirlerini...





  Masamızı alıp gönderdi Fikriye teyzemiz çokkkk uzaklardan...Anne eve bir çivi çakmayı bile beceremeyen babanın kuramayacağından kesin emindi ...Olsun karşı komşu YaRamazan amcamız hallederdi...Yok yok bu sefer çok basitti kurulum ve Uras ın yardımıyla süper oldu... son zamanlarda  da evin  en çok işe yarayanıydı...Kah mutfakta kah salonda kah koridorda...Annenin elinde masa Urasın elinde sandalyesi köşe bucak kapmaca oynayarak çok da zevk alarak her derde deva rolerindeydi...Burdan da çok çok teşekkürler Fikriye cim...





Bir de kartlarımız var çok bi çok güzeller Şevvalisini bile düşünmüş göndermiş Sanberk...Şevval bir sürü soru yağmuruna tuttu
 Teyze Sanberk kim? Neden tanımıyorum? Ne zaman tanışacağız? Sanberk beni de mi çok seviyor ? :)))

Şevvalden de teşekkürler teyzesi...
 Hım... birde ip geçirmece oyuncağına bayıldılar Ama ben çektiğim fotoyu bulamıyorum bir dahaki sefere artık...



  Tostik böcüsü Yiğit'in annesi Canım Ayşe cim de yemedi içmedi yetiştirdi hediyelerini...Nasıl güzeller,  giydik baktık bile ama anne fotoğraflamayı unuttu gene...Onunda sözü verildi...Teşekkürler tekrardan Ayşe teyzecim...3 paşa bir olup giyeceğiz ilerleyen günlerde...




  Bir de kartımız geldi ki çok duygulandım...Mervecim le Feridecim hazırlamışlar...Ben böyle şeylere çok alışık değilim el emeği göz nuru...Hazırcıyım tüketim canavarıyım vede beceriksizim ...Çok mutlu ettiniz bizi...Teşekkürler tatlım düşünmeniz bile yeterdi...





  Yukardakide halamızın yeni yıl hediyesi...İngiltereden almış göndermiş ...Yılbaşı gecesi giyecektik nasip olmadı pijamalı girdik yeni yıla...



    
   Çiğdem Teyzesi anlatmış geçen gün babası diyor aynısını bana sattı hemen

'' Anne anneanneme salak diyebilirmiyim''
 '' Neden tatlım?''
''Çünkü senin dediklerini anlamıyorsa hııııı diyorsa ona salak denir''
''eee?''
''Anneannem beni anlamıyor''

???
 ''Anneanne sen Şevvali daha çok seviyorsun diye sana salak diyorum'' demişti geçenlerde ...

Benim yanımda bir şekilde salak lafını ağzından kaçırırsa hemen düzeltiyor
  Salak araba  ...düzelllllllllll  araba!!!

:)))





87cm-13000 kg ağırlıklı velet not düşelim 2,5 yaş itibariyle...

Bugün babasıyla Urası atıp tutmaca oynuyoruz ...
balık yakaladım balık diye de bağırıyoruz...
  Sonra yorulup Urası bıraktığımız anda bizi azarlıyor
'' Men balık diğilim balığın yüzgeçleri olur menim yüzgeçlerim yok kollarım var kollarım neden bana balık diyorsun''
Al işte dedi babası sen kime balık diyorsun böyle lafı yersin...
O sırada Uras babasına dönüyor
''Sana dedim sana anneme demedim''

hehehe....

11 Ocak 2011 Salı

komiklik...

  

David Bowie - The Man Who Sold The World (Live)
Yükleyen goldrausch. - Video klipler, sanatçı röportajları, konserler ve çok daha fazlası.


Geçenlerde ambulansa bindik Uras la ...
Baktı baktı baktııı... O kadar sevindi ve şaşırdı  ki;
  ''Anne bu çok ağır men munu taşıyamam sen taşırmısın ???
dedi...

 Ona ambulans hediye ettiğimi düşündü!!!

  Babamızla dün gece ilk defa evde yalnız bir gece geçirdiler...
  Merak içindeydim ...
  sık sık arıyorum...
  '' Nerdesiniz tatlım?''
  '' Dönerciye geldik Uras a badem aldım o badem yiyor ben döner''

      yuppiiii

bir saat sonra;

 '' Nasıl gidiyor tatlım?''
'' Uras badem yiyor ben makarna yapıyorum''

Bir saattir badem mi yiyor bu çocuk dur ses etme...

20 dk sonra o arıyor ;

 ''Annesi oğluna bişey söylermisin makarnaları heryere atıyor gıcıklığına yapıyor yapma deyince de bana salak diyor ''
  Arka fondan gelen ''salaksın sen salak'' lardan anlıyorum ki kıyamet kopmak üzere...

'' Makarnanızı alın karşı komşuya geçin hemen ''

Bir saat sonra;
Nasıl gidiyor tatlım?
'' Karşıdayız hala koltuklardan atlamaca oynuyor ''
sen nasılsın?
'' bu gece bitmez!!!''

Abla anlatıyor sabah;
  Ev darmadağınıktı suluboyalar duvarlardaydı  perişan etmiş babasını :))))

Bu arada gündüz arayıp konuştun mu oğlanla diye sordu
  Uras a babasına neden öyle davrandığını yani dün gecenin hesabını sormam isteniyordu???
  Sordum bende;

 babama komiklik yaptım anne dedi...

Büyükannemiz 2 ay aradan sonra pazartesi itibariyle işe başladı...
Bugün devam edebilecekmisin abla diye sordum...
   Hastalık olmadığı sürece Uras la olmayı istiyorum dedi...
  Dün birde eşi de gelmiş özlemiş Urası ...Çok sevindim...

Bugün gene bir anksiyete sözkonusuydu Uras da...
Lakin beraber uzun bir yürüyüş yapmış , parkta bir saate yakın zaman geçirmiş üstüne de zıp zıp hamur almıştık...Babamız da iş çıkışı bize katılmıştı...
Anksiyete benim yokluğumla ilgili,
 mutfakta olduğum anlarda babasıyla dalaşıyordu ...
Nihayet babası yemeği bile bekleyemeden sızdı Uras duruldu :)))


Nirvana - The Man Who Sold The World
Yükleyen Nirvana. - Video klipler, sanatçı röportajları, konserler ve çok daha fazlası.

uyku öncesi masalı
ne anlatmamı istersin tatlım?
Şevvalin bugün yayamazlık masalını anlat anne?
   Bugün Şevvalle Zuhal Teyzen makasla kağıt kesip yapıştırmaca oynuyorlarmış...
 Sonra Şevval yemek istemiş annesinden...
   Teyzen mutfağa gitmiş elinde yemekle dönmüş
Bir de ne görsün???
Şevval almış makası eline kıtırtttttt diye saçlarını kesmişş hemde yamuk kesmiş çok çirkin olmuş...
 Teyzen de saçını düzeltirmek için Şevvali berbere götürmüş...
  Şimdi Şevvalin saçları kısaymış görünce şaşırma tamam mı...

Tamam anne yayamaz şevval komiklik yapmış komiklik...

dipnot: fotoğraf eklemeye üşendim...Annem hep üşengecin çocuğu olmaz derdi o aklıma geldi...

9 Ocak 2011 Pazar

delirium...


Mad World (Donnie Darko extrait)
Yükleyen Samoth62. - Güncel haberleri izleyin





 
     Saf saf bakıyorum bloğuma...Özledim mi özlemedim mi  yazmalı mı yazmamalı mı??? diye düşünürken zaman geçiyor...Sonra Okan geldi aklıma Saliha nın eski sevgilisi...

      Suyu bardaktan mı şişeden mi içersin sorusuna ;
    
      '' Ben şu yaşıma kadar hiç bu konuyu düşünmemiştim bu soruya bir cevabım yok  işte sen olsan bardak yada şişe dersin ama ben hangisini tercih ettiğimi, edeceğimi, etmek istediğimi bilmiyorum???
    cevabı...

  Sonrası bu tür davranışlarımda Saliha'nın
''OKANLAŞMA LÜTFEN NİHAL''
    lafını özlediğimi düşündüm...
   Aynen o durumlardayım yani...






  Bir taraftan anne bebek bloglarına bakıp Uras yazasım var  ...
Şuan hiç yazasım yok aslında...
  Bir taraftan en sevdiğim bloğa girip orda yaşayasım var. ..Ama sonrasında kendimi  milyon sayfa ve arama yaparken bulduğumdan ve işin içinden çıkamaz boyutlara düştüğümden ve son kararım gereği henüz su işletme tesisine gidip sorularımı soramamış olduğumdan içime dolan hüzünle yorum bile bırakamadan hemen çıkıyorum o diyardan...

 

  Bir taraftan  2010 toparlaması yapasım var...
Sonra çok uzun olur son üç günü yazmalı deyip,  bir sürü ıvır zıvır düşünüp fikir uçuşmaları yaşarken şizofrenik bir tabloda buluyorum kendimi...





  

  O mu bumu derken bu sene kaç kere sinemaya gittiğim sorusu geliyor aklıma...Suç ben de değil buralara yerli yapımlar dışında pek bişi gelmiyor zaten sinema salonu da bir gökdelenin !!! zemin katı...Film boyunca'' ya deprem olursayı''düşünüp durduğumdan filme konsantre olamıyorum..
   Bir elin parmaklarını geçmez lafı beynimde dolandı durdu sonrada..
   Birinde yarıda çıktın zaten onu sayma biri bu biri de bu ; 
   iki dedim ...
    İkiiiiii miiiii???? DEDİM...

 Sonra Inception filmine gitmek için attığım taklalar aklıma geldi...İş bahanesiyle gidip seansı denk getirme ucu ucuna yetişme Haldunu filme girmeye zorla ikna etme Haldunun umursamazlığı sonucu koşa koşa bilet alma önden salona koşup oturma ... Bide film başlamış bekle bekle eee bu adamlar bizimkilerden değil Haldun bu film o değil yanlış salon deyip toparlanmamla Haldunun sesinin böğürerek salona yansıması...


    ''BENİM ARKADAŞLARIM NEDEN BÖYLE OLMAK ZORUNDAAA...''




  2011 e alışamama sendromu mu bu?
  Köyden indim şehre nin karmaşasımı ?

  Ne güzeldi köyüm benim...İş çıkışı köy ekmeğimi sütümü yumurtamı alır köy kahvesinde çayımı
içer süzüle süzüle inerdim ...Çok özlüyorum köyümün çocuklarını kadınlarını...
''İZMİR'imi daha çok özledim'' diyor bir taraftan da beynimin diğer yarısı...

   Bu gece bişey yazacağım yazabileceğim hiç yok gibi...

   Uras dipnotları:
  Uras bensiz gecelere çoktan alıştı ve ilk defa ben evdeyken teyzesinde kaldı sabah nasıl olsa bırakacağız diye...O gece çok garipti sürekli yatağını kontrol ettim yastığını kokladım...
   Uras artık teyzesinden bize gelmek istemiyor...
   Uras babamızla daha iyi anlaşıyor...
           Yeden böyle yapıyoysun anne???
           Sen munun yannış olduğunu milmiyomusun?
   Men kendi evimize delmek istemiyoyum buyda kalmak istiyoyummmmm...
  
 
  
   Babamız mı ?garip gözlükleriyle (üç boyutluymuş )WOW oynamaya çalışıyor...
  

 

2 Ocak 2011 Pazar

mutlu yıllar...


BLACK SABBATH SHES GONE WHEELS OF CONFUSION
Yükleyen fantastica_GR. - Aile videolarını izleyin.


  İki gecedir gelip gidip bir mutlu yıllar postu yazamadım...
  Yazılacaklar birikmiş ama nasıl toparlanacağı belirsiz...
       Bitmiş gitmiş işte 2010...
       Hoşgeldin diyelim o zaman 2011' e...
       MUTLU YILLARRRR...