yaşamözüm_URAS'ım

yaşamözüm_URAS'ım
gülüşün en büyük hazzı verir hayatıma...

17 Haziran 2010 Perşembe

Uras'la ilk uzun metraj yolculuğumuz...

     
      Bir haftadır yazmamışım yazamamışım...Öncesinde halamız gelmişti binbir çeşit hediyeyle İstanbul'dan. (Şekil a daki köpük makinemiz en çok sevinileni)Şiddetli geçen yağmurlardan dolayı ne kadar planlasakta tatile gidemedik. En çok Uras'a yaradı elbet bu durum. Halasının kuyruğu halleriyle hala oyun uras üçgeni  Pazar gününe dek sürdü.
  

   Dedik ne edelim ne edelim ne kadar gözümüz kesmesede artık özlemimden deli divane olduğum birbuçuk yıldır göremediğim Kırıkkaledeki ablamlara gitmeye karar verdik.Nasıl gitmeli ???yedek birilerinide almalı ???
    Uras ın en sevdiklerinden teyzesini ve Şevvalide alıp düştük yollara pazartesi sabahı...Nasıl mızıklamadan gideriz hesaplarıyla binbir çeşit oyuncak eşliğinde bolca mola vererek  10 kusur saatte vardık sonunda. en çok yorulan iki çocuk koltuğu arasına sıkışan kardeşim oldu ...ikisinide yedirdi içirdi susturmayı başardı ben önde kuruldum gittim. yolculuk nispeten kolaydı zoru molalar oldu. ilk arabadan inince ayakları uyuşmuş yavrular bir müddet koşamadılar sonra dizlerinin bağı açılınca tüm mola yerlerini birbirine kattılar:)))molalarda hiç foto çekmemişim sanırım fırsatta olmamış..
   Benim doğumumdan sonra Kırıkkaleye taşınmıştı ablamlar ,Uras   beş ay civarıyken görüşmüş, sonrasında kışın büyük yeğen Mehmet Kaan'ın okulu ,bizden 2,5 ay küçük Nizamettin Efe'nin hiperaktif oluşu nedeniyle görüşemeyip geçen yaz buluşmayı ümit etmiştik. Bir yıl evvel buraya gelirlerken yolda geçirdikleri büyük kaza sonrasında yarı yoldan dönmüşler ve bir daha yola çıkamamışlardı korkudan.En sonda biz yola çıkma hazırlıkları yaptığımızda kayınvalidemi kaybetmiştik. eniştem atlayıp geldi ama ablam gelememişti ufaklığın durdurulamaz durumlarından...öyle böyle uzadı gitti artık canıma tak etti uçak fobimi bile göze alıp tam gidecekken eşim sağolsun  aldı götürdü bizi...
    Derken vardık amannnn ne curcuna...4 çocuk dördü birbirinden şer dördü birbirinden haylaz:))))üç kadın iki adam peşlerinde hak getire:))
    Mehmet Kaan özleminden ilk gün önce beni sevin tavırlarıyla ortalığı birbirine kattı. beşyıldır ailenin tek çocuğuydu...Sonra Şevvali yanına çekip durmaksızın yaramazlık yaptılar:)))



Sonrasında Uras a da bulaşıp koltuktan yere zıplamaca öğretildi bolca boğuşuldu:)))Uras çok mutlu beş altı kere kafa üstü çakılsada:)))






Şevval 'e gelirsek; bir çınlama şeklinde ağlamayla beraber her istediği yapılsın herşey onun olsun herkes onunla ilgilensin ben bilirim hep ben BİRİM....




  Gelelim son Paşa Nizamettin Efe'ye...Aman ne paşa evlere şenlik ablam hep anlatırdı da yok artık abartmış derdim... Abarmamış abartılması mümkün değil...Dur durak bilmeyen bir beden nasıl güçlü nasıl hareketli...Sürekli yaramazlık peşinde. oraya çıksın buraya koşsun zıplasın pencere açılmıyor evde kesinlikle çünkü pencereye tırmanıyor balkon demirlerini sallıyor kapıları açıp carttt giriyor(uras daha kapı açamaz mesela)kitaplığa tırmanıp üç raf sonrası orta rafa boylu boyunca yatıyor koltukların tepesinde uyuyor çıkamaz dediğin heryere çıkıyor. Uras o kadar çok hayıyyyy dedi durdu ki ona oda yapmaya kalkışacak diye ödüm koptu. kesinlikle Uras onları yapamaz kaba motor hareketleri çok iyi.yapmadan etmeden hiç anlamıyor istediği olmayınca yerde debelenip ağlıyor.kocamn akülü arabayı koridorda iterek yürütüyor.ya anlatılması mümkün bir durum değil.
Şevvalle Urasın ödünü kopardı o derece. gelip onların üstüne yıkılıyor ikisindende iricene maşallah (16 kilo civarıboylu poslu)sonra oyunlarını bozuyor ondan köşe bucak kaçar oldular. Hatta şöyle bir durum oldu. ilk gece Mehmet Kaan çok şımarınca Nizamettin Efenin hallerini de görünce Şevval annesine gelmiş demişki'' Ben urasla oynuyayım bari ...''yolda gelirken Uras senle oynamam ben diğer kardeşlerimle oynarım deyip durmuştu.

Ben urasa anlattım o daha bebek senden küçük bak konuşamıyor vs vs diye. Uras arabalarla oynarken onun arabasını almış kaçmış. Uras gıkını çıkarmamış ''anne kardeş aldı gitti '' diyebildi ancak.''kardeş bozdu kardeş devirdi kardeş döktü...:))))''o kadar şaşırdıki oğlum. meğer ne kadar usluymuş oğlum artık sesimi çıkarmıcam hiç...şimdi evde soruyorum Efe ne yaptı annem diye, aynı hareketleri taklit ediyor bozduuuu diyor aldı kaçtı diyor :)))
Nizamettin Efeyi ayrıcana anlatmak gerek çokkk fazla negatif giden şey var . ilk gece hiç göz teması kurmayınca otistik olduğunu düşünüp uyuyamadım neyse ertesi günü biraz ilgilenilince yakınlaşmayı başardık.Anne baba doktor ama ilgi alaka sıfır sadece tv karşısında oturuyor...
sürekli kamerayı almaya çalışması nedeniylede doğru dürüst foto çekemedim.heleki dördü bi yerde hiç denk gelmedi:)))
bakıcısı ise hiç ilgili değil. belliki tv karşısına oturtup sigara içiyor kendisi. 12 kilo almış işe başlayalı okadar hareketli çocuğa nasıl kilo alınıyor mümkün değil anlamak.Efe ortadan kaybolduğunda peşinden gitmiyor ben gittim baktım geldim gitmiş odasında park yatağına girmiş tepeden ordan zıplamaya çalışıyor. Düşe kalka düşmemeyi öğrenmiş çok başına buyruk kalmış. Tombik çocuk ama sadece tv karşısında yiyor beslenmesi çok çok kötü.tv karşısındada tam otistik davranışlar dış ortamla ilgisiz iletişim güçlüğü var ve henüz söylediği hiçbir kelime yok.Hemen herkes suçlu bu durumdan abisinin çok kıskanmaları, sadece boğuşmayı öğretmesi itip kakması, bakıcının vurdumduymaz tavırları, anne babanın işgücü fazlalığı nedeniyle ilgisizliği  bizim gidip gelememelerimiz vs vs...
    Herkesi korkuttum özellikle bakıcıyı...sonra siz uğraşırsınız eğitimdi kursdu vs vs diye...Tv yi yasaklayın dedim tv kartını alın gidin dedim yok altını temizlettirmiyormuşda ondan yok yemek yemiyormuşda ondan.Eniştem sinirlendi:)) Ablam düşündü çokca.Eşim kızdı çok karıştım diye. Yok ben çok otoritermişim bıt bıt bıt durmadan Urasla konuşup onu yoruyormuşum çocuğu filozof yapmışım bu yaşta bu kadar şey öğretilirmiymş mehmet kaanda 3 yaşında konuşmuş vs vs vs...
      Tüm ilgim Efeye kaydı haliyle oturrtum kucağıma oynamaya çalıştım mervenin çal kapıyı oyununu çok sevdi göz temasımız derinleşti oyunla ceeee oynadık bolca...konuşturmaya çalıştım...Uras çok kıskandı bir ara. benimmm annem deyip deyip sarıldı kucağımdan ittirdi:)))
Ablama gelince çokkkk zayıflamış genç kızken bile 60 küsür olan ablam 50 kiloda. İş zor ev zor...Annemede kızdım çok yalnız kalmış çok yıpranmış.Bir dahakine siz gelirsiniz bile diyemeden ayrıldık.
Dönüş daha kolaydı yorgun bedenler daha çok uyudu :)))
 

2 yorum:

Işıl dedi ki...

köpüklü foto çok güzel

Feride dedi ki...

okurken yoruldum maya .. uuuu ... cnm yaa hangi biri için ne diyeyim .. özetle gözün aydın ve geçmiş olsun cnm :)