küçükprens_Uras
yaşamözüm_URAS'ım
24 Mayıs 2012 Perşembe
geçen aydan unutmak istemediklerim...
27 nisan... Sabah Uras'ı yolladım ablaya.Sinemaya gitmek istiyordum .Kimle gitsem herkes çalışıyor bugün derken oyalanıp kaldım. Sonra ekürim aradı zaman geçince kalp kalbe karşıymış.''sinemaya gidelim mi'' dedim.Sinemaya değil de yapılacak mayıs ayı çalışma çizelgemiz için buluşalım dedik. Hem müdürlüktede işimiz var.Atladık arabaya ( ekürimin mersedesi var hani şu son model havalılardan ve hala bekar inanılması güç?)Önce müdürlükte işleri yoluna koyduk sonra AVM ye gittik. Filmin afişini görünce çıldırdım girelim dedim. Pizza eşliğinde biralarımızı içip apar topar listeyi yapıp sinemaya girdik.Bekar bir adamla böylesi pornografik bir filmi aynı benzer duygularla seyredip aynı yorumları yapmış olmak aynı hazzı almak ''döncemmm ben büyük şehreee buralardaaaa arkadaşımmmm yokkk''deyip duran egomu bir nebze yatıştırdı.Çok keyifli bir gündü tarihe geçilsin...
Ekürim haziran itibari ile gidiyor.Uzunca bir süreliğine. Çok üzülüyorum.(Lütfen çabuk dön...)
1 mayıs ... Ne zamandır resmi tatil olmuş yahu ? Memurlara tatildi de işçiler çalışıyordu hey yavrum hey.Bende çalıştım hemde 24 saat. '' İşçisin sen işçi kallll ''dinledik durduk tüm gece mesaisinde...
6 mayıs...Hıdrellez kutlamalarına katıldık çok uzak bir köyde.Yedik içtik eğlendik . Şenlikliydi Uras da zevk aldı epeyce...
15 mayıs...Yıllık çalışmamızı sundum bizim büyüklere. saçlarımı upuzunnnn bir aradan sonra tekrar kırmızıya boyadım.Çok güzeldim o gün. Sanki İZMİR e gidecekmiş gibi güzeldim sanki biri hadi gidelim İZMİR e diyiverecekmiş gibi süslendim.Büyük alkış topladım çünkü sunuma katılan diğer büyükkardeşden daha çok çalışmıştım.istatistikler ortadaydı...
19 mayıs...Didime gittik ... Babamın kamyonetiyle bir arkadaşın beyaz eşyalarını halasının yazlığına götürecek eşim. Ben de sabah 10 sularında mesaiden çıkmışım hiç uyumamışım Urası babası bakar mı ki? umutlarındayım. Aaa kamyonette arkadaşının eşide var. Beni balık yiyeceğiz çok güzel yolda uyursun diye kandırdılar.Urası bıraktık anneme. Ben uyuyamadım kamyonette fena yağmura yakalandık ...Durmaksızın güldük tam maceraydı.Eşyalar ıslanmasın diye üstüne gerdikleri örtü pat pat pat havalanıyor rüzgarda dura kalka ha çıktı ha çıkacak örtüsü derken gittik geldik. Tam 8 saat sürdü macera ama çok keyifliydi...
20 Mayıs. Sıla mın doğum günü partisi...İyiki doğdun böcük...Doğumuna girmem daha dün gibiydi...
22 mayıs...Gece mesaisi çok şenlikliydi.Hiç oturmadan çalıştık ama bir o kadar da eğlendik.
Haaa bu arada eşim diablo 3 üne kavuştu...Şuan yanımda zevkten dört köşe bir şekilde oynuyor.Sanki sabah işe gitmeyecek gibi...asıl tarihe geçilmesin gereken olay sanıırm budur...
Sonra Urasla kaldığım zamanlar sihirleniyoruz.
'' Annecim seni dünyalardan çok uzaydan çok uzaylılarrr kadarrr çokkk geceee kadarrr çok seviyorummmmm''
Canım benimmmm yaaaa....
19 Nisan 2012 Perşembe
14 Nisan 2012 Cumartesi
okeyde arataş jokeyde KARATAŞ...
senelerce senelerce evveldi...gençtim güzeldim bir o kadarda aptaldım...
İlk çalışma hayatıma kendimden en az 20 yaş büyük 5 erkeğin arasında başladım.Hepsi hayattan bezmiş amaçlarının ne olduğu belirsiz pantalonlarının arka ceplerinde altılı ganyan bültenleri taşıyan ellerinden sigara düşmeyen her boş beş dklarında kupon yapmaya çalışan abiler(im)di...
Her sabah işe geldiklerinde gözleri uykulu akşamdan kalma oldukları her hallerinden belli ama her daim işi geyiğe vurabilen de bir tavırları vardı.
Çömezler çalışır mantığıyla işyerindeki her türlü angarya işi yıllarca ben yaptım...
Kuponlarını büyüytmek için benden para isterlerdi bende ortak olurdum. Önce bir sayı söyleyle başladı sonra atların anaları babaları yarış geçmişleri jokeyler vs vs vs at yarışı bilgi dağarcığım genişledi...
Genelde kaybederdik. Büyük kazandıkları da olmuştu ama o kadar parayı da kaybetmişlerdi eminim...
Öğle araları yada işten fırsat bulduğumuzda soluğu hipodromda alırdık..YAVUZHAN'ı gördüğümde duyduğum heyecanı anlatmam mümkün değil...
Neden yazdım çünkü uzun zamandır dizi seyretmiyorum denk geldim seyreder oldum konusundan çok başrollerinde etkisi büyük...Atları çokkkk ama çokkk sevmemle de ilgili belki...
3 boyutluda seyredebiliyorum koçişin ekranından oyun oynamadığı zamanı yakalayabilirsem.Biraz midem bulanıyor başım dönüyor ama yarış sahnelerinde özellikle gözlüğü takıyorum.
Ha yukardaki abilere nemi oldu? Hala gececilerdir eminim ama zengin oldular (altılıdan değil) Uzun zamandır da haber alamadım.Ama çok emekleri geçmiştir. Bir ara hepsine birden aşık olduğumu düşünmüştüm .Sonra onların da bana aşık olduklarını . Belki de aşıktık kimbilir...Onlardan ayrıldığımda kocaman bir boşluk olmuştum.Küsmüştüm hepsine de...Çocuklukmuş...Sonra tekrar tekrar görüşmelerimiz de gülüp geçmiştik.
hey gidi zaman heyyyy :)))
sözün kısası tavsiye edilir ne demişler okeyde arataş jokeyde KARATAŞ...
(Urasın kısa boylu olmasından dolayı hep aynı geyiği yapıyorum inşallah uzamaz da jokey olur)
26 Mart 2012 Pazartesi
bu haftasonu biz...
dedenin son zeytinlerini toplamaya yetişebildik...Geçen yıl çok daha fazla katılmıştı zeytin toplama işlerine Uras, bu sene yoğunluktan havaların kötü gitmesinden nasip olamadı bir türlü...
Neyse cumartesi keyiflice topladık kalan son zeytinleri...Deli gibi koştular Şevvalle...
'' Anne dur ben önden gideyim belki yılan felan çıkar önüne korkarsın''
Geçenlerde piknikteyken yılan görmüştüm korkup kaçmıştım ordan aklında kalmış...sanki beni o kurtaracak:))
sonra zeytin çırpmasına yardım etti bizimki elinde koca sırığıyla:))
zeytinleri çırptı topladı taşıdı en önemlisi de sıktı :)) avuçlarının arasında suyunu çıkardı elleri mosmor bardaklara doldurdu sulandırdı zeytin şerbeti yaptı :))
Büyümesini izlemek güzel , yalnızlığını görmek acı , hala yemiyor olması çıldırtıcı...
geçenlerde; 4 kişi yemekteyiz sipariş verdik ne içelim diye konuşurken uras garsona seslendi
'' 3 ayran getirirmisiniz?''
neden 3 ayran ? kendini eledi aman iç büyürsün vs vs diyeceğimizi bildiğinden baştan tavrını koydu biz daha söylemeden...
Saçlarınıda kesdirdik paşanın... Pazar günü de çay kenarına pikniğe gittik.Dönüş yolunda sızdı kaldı...
Çocukluğumdan kalan canlı anılarda hep var bu çiçekler adını bile bilmediğim.Anneannemi hatırlattılar bana. Antika vazosunu süslerdi bahar geldi mi.
Yabani orkide aradım .Köklerini kazıp salep yapardık .Benim gibi düşünenler yüzünden hiç kalmamış bulamadım :((
Bir sürü de kedirgen topladık lale papatya kır çiçekleriyle birlikte.
önüne gelene aynı soruyu soruyor ,
'' armut gibi kafası var beyaz renkte duvarlardan geçebilir üstünden tren bilen geçebilir herkes ondan korkunca çok üzülür çünkü o insanları korkutmak istemez kimdir bu?
hı hı sevimli hayalet CASPER :))
22 Mart 2012 Perşembe
14 mart Antalya...
Bangır bangır müzik VE şöförün ani frenlerinden mide bulantıları eşliğinde başladı yolculuk. Karlar görününce durduruldu.Kartopu oynayıp yola devam edildi. Herkes tedirgindi kimse kimseyi yakından tanımıyor bitermi ki bu yolculuk derken Antalya göründü...
URAS '' anne nokta com ne demek?''(reklamlardan duymuş mu ki?)
Anne anlatmaya çalışır anladığından emin değildir ...
İki gün sonra Uras '' anneeee çizgifilm nokta comu açarmısın ?''
anlamışşş bizizm oğlan anlamış....
Otele varılır . Oda arkadaşı grubun en çok konuşanıdır???? nasıl yaaaa???
Yerleşme, dinlenme , yemek ve yemek sonrası demlenmeler grup eşliğinde...
Birbirini tanımaya çalışmalar, sen ne yapıyorsun ben ne ediyorumlar derken odaya çıkış ...
Oda arkadaşıyla sabahlamalar (hani uyuyacaktım bennn:))
ŞEVVALi hep bana benzetirler huyu suyu orası burası yanında çok konuşmuşuz demekki çocuğun geçen gün babasını görmüş üstsüz:
'' offfff memelerim babama benzemiş '' demiş üzgün üzgün...:))
Sabahları deniz keyfini hiç kaçırmadım ne kadar geç uyusamda hatta gruptan çoğu kişiyi de kandıraraktan. Nasıl soğuktu anlatamam Antalya ama muhteşemdi deniz havasıııı...
Akşama kadar süren eğitimlerden fırsat buluncada koştum geldim oturdum kendimi dinledim...
ne iyi geldi ne iyi geldi...
URAS :''Anne gökkuşağının altından geçerken ne dilemiştin sen?''
güzeel bir oğlan çocuğum olsun diye dilemiştim annecim
benim dileğim de olur mi ki o zaman
sen ne diledin tatlım?
Gerçek mavi şirinleri görmeyi tanışmayı dilemiştim ...
Grup çok eğlenceli olmaya başladı ikinci günün sonunda oda arkadaşımla da nasıl güzel sohbetler ettik paylaştık güldük eğlendik .Büyük şeflerin gözlerini üzerimizde hissetmesek daha çok keyifli olabilirdi belki de...Neyse geceleri en azından onlardan bağımsızdık...Bir sürü yeni arkadaşlar edindik bilimselikte tavan yaptık paylaşımlarda...
URAS :''Baba Şevvalll çok konuşuyorrr hep konuşuyor durmadan durmadan durrrrmadannn DURMADANNN (10 kez tekrarlamıştır) konuşuyorrrr ...
Benim çenem yoruldu ağzım yoruldu ama o hep konuşuyorr .
Bir de çok hareketli ben ona diyorum beni bekle diye kuralı böyle oyunun çünkü ama o çok hareketli beni beklemiyor.''
(koltukların tepesinde koşmaca oynuyorlar Şevval önde gidip geri dönünce Uras yetişemiyor)
Yiğitimi göremedim çünkü dışarı çıkmamıza izin vermediler koca koca insanlar olmamıza karşın.Ve döneceğimiz gün ısınmıştı Antalya :((
Kendimi yenilenmiş gibi hissettim dönüş yolunda . Urası özlemiştim çokca...
gelir gelmez pazartesi spora başladım şuan hala her tarafım sızlıyor :))
başladığım kitabı bitirdim iki günde...
İşyerinde sakindim dingindim (umarım hep böyle gider)
velhasıl güzel geldi iyi geldi bana tatil koşuşturmacayla geçse de...
URAS:''Anne sen kimi çok seviyorsun?''
Seni seviyorum tatlım
Kendini?
Kendimi de seviyorum tatlım.
babamı?
babanı da seviyorum tatlım.
Sen de bizleri seviyorsun değil mi ?
Anne ama ben ençok kendimi seviyorum...
Baba vurgun yemiş gibi bakar anne odayı terkeder...:(((
13 Mart 2012 Salı
yoğun günlerin ardından bahar havası...
Mart doludizgin başladı 1,3,5,8 gece mesailerim ardından gündüz eğitimleri gecemi gündüzümü bilemez hale getirdi...sonrası haftasonu bahar görmeye gittik iki gün boyunca lale papatya toplayaraktan pinkikler ettik...
ve yarın Antalya 'ya yolcuyuz . İş nedeniyle de olsa Urassız da olsa o kadar ihtiyacım var ki deliksiz uykulara deniz havası solumaya...
Sadece dinlenmek istiyorum hiç düşünmemek otel odasına erken çıkıp kitap okumak ...Akşamüzeri sahilde yürümek ...Lütfen oda arkadaşım çok konuşmasın istiyorum birde...
Yiğitimi görmek istiyorum ama ençok (fırsat bulabilirsem ,izin alabilirsem )...
(Çok şey istiyormuşum gibi geldi yazarken muhtemelen sabahın 7.00 sinde kalkıp akşama kadar eğitimler olacak akşamda harala gürele yemekler ...)
neyse gidip valizimi hazırlayayım fazla beklentiye girmeden...
14 Şubat 2012 Salı
unutmadan 20 yıl sonra buralarada kar yağdı...ve bir yaş daha yaşlandım ben geçen hafta...
Nihayet buralara da kar yağdı tarih 2 şubat perşembe...Kar yağarken baktım seyrettim gördüm diye cümle içlerinde kullanabilirim artık...Deli gibi çalışıyordum keyfini süremedim.Mesai çıkışı zifiri karanlıktı ve yağmur başlamıştı :(((
Uras CD ye siii diii kkk diyor.( sidik dermiş gibi oluyor sonunda k olmadığını ısrarla öğrenmiyor)
Tek boş haftasonum geçen haftaydı onda da hava güzel olunca gezmelere gittik. Çocukerkil ailelerdeniz biz de. Çocuk nereyi isterse orda oluyoruz. Uras ağaç istiyor Uras takıntılı şekilde ağaç görmek ağaç boyamak ağaca çıkmak istiyor. Küçük ağaçlar istemiyor. 200 yaşındaki şu zeytin ağaçlarına bayıldı. Kafasında canlandırabildimi yaşını anlayamadım. Ama VAYYY BEEE dedi :)))Sonra 500 yaşında ağaç olabilir mi? milyon yaşında ağaç olabilir mi? varsa nerde varsa ben görebilirmiyim vs vs diye uçsuz bucaksız soru yağmuru beraberinde geldi...
En sevdiği ağaç çınar ve söğüt ağacıymış :)))
Ormanın ruhu ve ormanın sihri diye animasyon filmler var ağaçlar konuşuyor o filmlere takıldık kaldık. Seri film şeklindeler. Aynı ağaç 1. filmde erkek tarafından seslendirilmişken 2. de bayan seslendirmiş. Uras bu olaya çok bozulduu :)))))
Uras şu aralar ressam(cı) olmak istiyor ama öğretmen ressamcı :))
Sonra sayılarla haşır neşir sonra hep Şevvali istiyor .Geçen gün güzel güzel oynarlarken Uras ağlamaya başladı;
'' Kurallari hep sen koyuyorsun şevvvvaaallll benim kurallarımlaaaa daa oynamamız gerek şevvaaalll''
Şevval daha baskın daha sosyal bir çocuk. Uras kalabalıkta uyum sağlayamıyor (evet biraz asosyal)henüz okula gitmediğine kalabalık çocuk gruplarına katılmadığına veriyorum bu durumu.
Taşrada yaşıyoruz tamam yaşamak kolay herşeye kolay ulaşıyoruz Uras doğayla haşır neşir büyüyor ama ben şehrin kalabalık kokusunu özlüyorum çokca. Dostlarımı özlüyorum. İşyerim deki sürekli beni motive eden muhabbetleri özlüyorum buralardaki dedikodulardan gençlerin kendi içine kapanık durumlarından hoşlanmıyorum. Sinemaya gitmek sonrasında biraz dışarılarda takılmak dostlarla muhabbet etmek (ama çocuk ev iş muhabbeti değil) sonrasında güzel müzik yapan bir yerde sabahlamak istiyorum...
Bugün boş günüm...Urası bıraktım bakıcıya.Evdeyim biraz ders çalışmam gerek biraz da kendimle ilgilenmem.Yazacak çok şeyim vardı yazarken unuttum gitti... haftasonu bir yaş daha yaşlandım 40 ıma geliyorum artık Uras gibi VAYYY BEEE diyesim geldiii :)))
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)